dün gece rüyamda avrupa yakasındaydım, burhan altıntop, gülse birsel filan. gülerek uyandım, ayrıntılar çok komikti mesela buhran abi bele takılacak tepsi icat etmiş, gezerken (önündeki tepside çayı kahvesi filan var) yiyip içiyordu, esprilerin haddi hesabı yoktu. eveeet, sanırım avrupa yakası metodunu kaptım çünkü rüyamdaki bölümü dizinin gerçeğine bin basardı:) terbiyemi bozdum ama hayalgücüme ve bilinçaltıma methiyeler düzmezsem küser, karanlık gecelere bırakır beni)
bu güzelim rüyayı yine rüya olmalarından kuşkulandığım arka arkaya yaptığım iki telefon görüşmesi kesti. ayrıntılar haftaya.
akşam dersim bitince eve attım kendimi, kapıyı açarken bir baktım kapımda kocaman bir kertenkele var, hem de beyaz. seko geldi o sırada, ben onun beni ziyarete gelmiş minyatür bir iguana olduğunu savundum, serkan da sanki önce yeşildi sonradan beyaz oldu, kesin bukalemundur gibisinden iddialarla çıktı karşıma. nitekim kertenkelecik gözlemcilerinden sıkılmış olmalı ki son hız üst katın merdivenlerine zıpladı.
kapıyı kapattık arkasından...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder