3 Eylül 2012 Pazartesi

once upon a time...

Yazıya nasıl başlayacağımı bilemedim aslında, uzun süredir izleyeyim dediğim halde hep ertelediğim dizilerden biriydi "once upon a time". Masalların dizi hali derseniz insanın eli gitmiyor işte ama izlediğim zaman bayıldım. Kurgu fena değil, bazı oyunculuklar orta halli olsa da ortalama genel olarak çok iyi. Mekan/atmosfer/dekor vs çok başarılı. Bundan sonrası çok ciddi spoiler içerecek, benden söylemesi :)
Hikaye bildiğimiz "Pamuk Prenses" hikayesiyle başlıyor ve her bölümde masallar çeşitlilik gösterse de Pamuk Prenses ve ekürisi baki kalıyor. hikaye masal diyarı ve bizim dünyamız olmak üzereiki farklı evrende geçtiği için karakterlerin hem modern hem de masaldaki halini görebiliyoruz yalnız haklarını yememek gerek, geçişler cidden başarılı olmuş. Karakterlere gelirsek;
En baba karakter Rumpelstiltskin nam-ı diğer Mr. Gold'du. o ne katmanlı bir kişiliktir kardeşim, kötülüğün içinden iyilik, iyiliğin içinden kötülük çıkıyor, tam körolasıca herif derken onun için oturup ağlıyorsun filan. Karakteri canlandıran oyuncu (Robert Carlyle) cidden alkışı hak ediyor, anti kahraman olmasına rağmen dizide en sevdiğim karakter oldu. Bu arada bazı halleri cidden Gollum'u anımsatıyor, yoksa bana mı öyle geldi?
İşte, yukarıdaki hatun da Snow White, karakterlerin çarpıtılmışı belki. Masala göre yağan kar yüzünden bembeyaz cildi, kömür gibi gözleri ve annesinin eline iğne batması sonucu akan kan gibi kırmızı yanaklı hatun. Masalda masumiyet, temizlik, duruluk gibi bütün güzel meziyetler yüklenmiş genç kızımız burada yeri geldiğinde hırsızlık yapan, yeri geldiğinde eline kılıcı alıp savaşan bir hatun olmuş, yine iyi niyetli lakin o kadar saf değil. Gerçek hayattaki halinde ise mulis bir sınıf öğretmeni olmuş, şaşırtıcı.
veeee
olmazsa olmazımız kötü kalpli kraliçe, meğer ne kadar farklıymış hikayenin ötesindekiler. Hikaye bilinenin dışında gelişse de yine de kötülük, hasetlikten geri durmuyor, o veya bu şekilde kendisi de meşhur aynası da hikayede.
Diziyi ve hikayeyi başlatan karakterler Emma ve Henry. Emma Pamuk Prenses ve Prensin kızı, kraliçenin hiddetinden dolayı bu dünyaya gönderilmiş, Henry ise onun oğlu, evlatlık vermiş ama çocuk onu buluyor bir şekilde ve masal diyarının üzerindeki lanetin kalkması için Storybrook'a getiriyor. Emma karakterini oynayan kızı hala sevmiyorum orası ayrı ama o velet yok mu, Henry, dizideki en aklı başındaki karakter, bu rol için başka çocuk olmazdı sanki.
Prince charming, nam-ı diğer Beyaz atlı prens, masalda çok yakışıklı ama gerçek hayatta ona verilen rolden dolayı biraz kaypak bir adam. Ana karakterler dışında pek çok karakter var aslında. Misal Kırmızı Başlıklı Kız, Alice'teki şapkacı, Hansel&Gretel, Cindrella, Jiminy Cricket, Pinokyo ve Geppeto. Hepsi hikayenin ve gidişatın içine çok güzel yedirildiği için hiçbiri absürd durmuyor.
Dizi, Lost'un yapımcılarından diye lanse edildi ki öyleymiş, Lost'a pek çok gönderme vardı, hatta bazı geçişler, efektler inanılmaz Lost'u anımsatıyordu. Lost'tan tanıdığımız bazı oyuncular da diziye zaman zaman konuk oldular, Claire, Penny'nin babası filan. Yanlış hatırlamıyorsam çikolata markası Apollo, kapı numarası 108, Emma'nın soyadının Swan olması (Kuğu istasyonu), saatin 8:15'te takılı kalması filan hep Lost'a gönderme. Neyse sonu benzemesin diyorum ve bu bol resimli mecmua yazısını sonlandırıyorum.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...