17 Ekim 2010 Pazar

olmak ya da olmamak sorunsalı

her şey insanda bitiyor, varlıkta. (existence) her gün insanlar ölüyor, ancak yakınlarımızdan biri ölünce hatırlıyoruz ölümü.
her gün mutlu olmak için elimize binlerce fırsat geçiyor, ama misal ertesi gün teslim edilmesi gereken raporu düşünüp anın tadını çıkaramıyoruz.
canımız çikolata yemek istediğinde ayy, diyetteyim şekerim diyoruz, akşam içimizde büyüyen açlığı belki koskoca bir kavanoz nutellayı yutarak gideriyoruz.
hiçbir şeyi zamanında yapmıyoruz.
geçen ay vefat eden arkadaşım (ki çok severdim kendisini), facebook sayfasına cep telefonuna kadar bütün bilgilerini yazmış. bir kere aradım mı, hayır!
İzmir'de yaşıyormuş, sadece yarım saat uzaklıkta, bir kere buluştuk mu? hayır!
Haberi duyunca hüngür hüngür ağlamamın hiçbir anlamı yok, listemde 300 kişinin olmasının da hiçbir anlamı yok çünkü sadece 30-40 tanesiyle düzenli olarak ya da arada sırada görüşüyorum. Böyle yaşayan tek ben değilimdir, kaçımız akrabalarımız ayda bir de olsa arıyoruz, peki ilkokul öğretmenimiz? nerdedir acaba? Facebook listeniz, hepsiyle ayda bir kez de olsa mesajlaşıyor musunuz?
belki de çok uçlara kaymamak lazım, belki bu kadar çok bireyselleşmemeli, bu kadar çok "özel alan" kaygımız olmamalı.

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...