13 Eylül 2010 Pazartesi

çok kişisel

Annesi babası memur olan bir çocuk olarak sadece bebekliğimin 6 ayını geçirdiğim ve bir daha (maalesef) hiç gitmediğim Urfa'da doğdum.
çocukluğum ve ilk gençlik yıllarım Antalya'da geçti. mavi ve yeşilin buluştuğu, her daim sıcak olduğu zannedilen şehir. (hayır, kışları baya soğuk geçer, öyle tahmin edildiği gibi kışın denize filan girmeyiz)
Üniversiteyi İstanbul'da okudum. hayatımın en güzel yılları diyebileceğim, Boğaziçi'min boğaza nazır manzarası, Beşiktaş'ın bana güzel anılar bıraktığı, Taksim'de eğlendiğim yer. Ben İstanbul'da büyüdüm. Bugünkü Deniz oldum diyebilirim.
Sonra ani bir kararla İzmir'e taşındım. (aslında taşındık demeliyim, Serkanla ortak kararımızdı.) yaklaşık 4 yıldır da İzmirdeyim.
Ailem biraz karma, soranlara annem şuralı, babam buralı, ben şurda büyüdüm diye anlatırım hep.
iki tane adım, iki tane soyadım var. Hepsini taşımaktan gurur duyuyorum.
Şu ana kadar hep güzel dostlarım oldu, gerçekten güvendiğim ve bana güvenen güzel insanlar.
Canımdan çok sevdiğim annem ve babam, bana çocukluğumdan beri tüm insanlar eşittir diye öğretti, senden daha zengin, fakir, güzel, çirkin vs olabilirler ama bu dünyada yaşayan her insan aynı derecede önemli ve kıymetlidir. kulağıma küpe oldu.
ben 12-13 yaşlarındayken annem kanser oldu. Daha çok gençti. 10 yıl savaş verdi ancak 2006 yılında savaşımızı kaybettik.
Eşimle tanışmam çok ilginç değil ama bana gerçekten sevmeyi ve sevilmeyi öğreten adamdır.
Bir devlet okulunda öğretmenim, öğrencilerime sadece İngilizce değil, sosyal adalet, saygı gibi genel geçer kuralları öğretmeye çalışıyorum. (Aslında bunlarla daha çok uğraşıyorum sanırım, istiyorum ki, onlara her söylenene "he" demeyi değil de düşünerek, kendi iradelerini kullanarak doğruyu yanlışı bulup karar verebilsinler. )
kitap okumayı çok severim, ama öyle böyle değil. İmkanlar dahilinde haftada 4-5 kitap bitirebilirim.
müziğe çok düşkün değilim. 10 gün dinlemesem aramam.
En sevdiğim kitap Haruki Murakami'nin Wind Up Bird Chronicles'ıdır.
kilo ve temizlik takıntım vardır. bu cümleden çok zayıf, çok titiz bir hatun manası çıkmasın, sürekli kilo vermeyi düşünürüm ve mutfak ya da banyo kirlendiği zaman temizlemeden rahat bir uyku çekemem. evin diğer kısımlarına takılmasam da bu ikisi takıntım.
Acaip tembelim, kitabını bile yazarım. bir de hiç sevmediğim bir erteleme huyum var, amaaaaan yarın yaparım cümlesi en sık kullandığım cümledir.
Yine hiç sevmediğim bir liste yapma huyum var ki evlere şenlik. temizlik yapmadan önce bile liste yaparım.
Sevdiğim insanları çooook sevsem de hafif kin tutar bünyem yüzünden çok çabuk silerim. Affetme meziyetlerim az gelişmiş boyuttadır.
bir de alışverişkolik olma ihtimalim var. Eve gelmeden önce mutlaka bir şeyler alma ihtiyacı duyarım.
Söylemeye gerek var mı, hiç para biriktiremem.
yengeç burcuyum, dengesizim.
En sevdiğim filmler: Eternal Sunshine of the Spotless Mind, Amelie, Lord of the Ring Triology; diziler ise sürekli değişir ama aklıma ilk gelenler:How I met your mother, Lost ve Pushing Daisies.
Polisiye-gerilim tarzı kitap ve dizilere bayılırım.
hiç korku filmi izleyemem, acaip korkarım.
hiçbir şeyi yarım bırakamam, sevmediğim bir filme bitene kadar katlanırım, yarım bıraktığım çok az kitap vardır.
Edebiyat mezunu olmama rağmen kendimi yazarak ifade edemem.
dantelden pek haz etmem.
50'li ve 60'lı yılların modası favorimdir. yanına bol yıldız koyarım.
yaratıcılık önemlidir, bir şeyler yaratan üreten insana beğenmesem de saygı duyarım.
Muhtemelen tek çocuk olmam yüzünden bencilimdir, üzerinde uğraştığım ama hala düzeltemediğim bir özellik. Bir şey yerken içerken "sen de ister misin?" diye sormak aklıma gelmez.
köpekleri çok severim. En büyük hayalim bahçeli bir evimiz olması.
işte ben kısa kısa buyum ve ülkemi seviyorum. Bir 12 Eylül günü canım ülkem için içim acıyor.

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...