13 Şubat 2011 Pazar

A goodbye to Stieg Larsson


800 sayfalık kitap tabi ki 140 dakikalık bir filme sığmıyor, ilk iki filmin aksine serinin 3. filmi biraz özensiz geldi, oysa kitabı pek çok soru işaretini cevaplıyordu. yazarın detaycılığıyla tuğla kitap mertebesine ulaşmış olan bir kitap bu. (Mikael, eve girdikten sonra gömleğini çıkarıp masanın yanındaki sandalyenin üstüne attı. kahve makinasını çalıştırdı, su kaynarken bilgisayarını açıp hotmail şifresini girdi vb. gibi tanımlamalarla kitap uzadıkça uzamış) film uyarlamasında ise hikayenin can alıcı noktası olan pek çok detay kesilmiş (yoksa 140 dk değil, 300 dakika filan olabilirdi) dolayısıyla kitapta bir sonraki adımı heyecanla beklerken filmde bir sonraki kuracakları cümle bile tahmin edilebilir durumdaydı. (Aslında bazı sahneleri yine de şaşkınlıkla izlemedim desem yalan olur, yok artık kitapta anlatılan konu bu kadar çarpıtılabilirdi, durun daha neler göreceğiz diye.)
neyse ki Lisbeth Salander vardı, Noomi'nin muhteşem oyunculuğuyla.
Goodbye Lisbeth Salander and Mikael Blomkvist, I'll miss you two!

Not: kırk yılın başında dedim ki, facebook bana her gün nasılsın aklında neler var hele diye soruyor, bir cevap vereyim . filmi izlememin hemen ardından o heyecanla ben anlattım ama o dingil çok konuştun ben bunu yayınlamam dedi.copy-paste yöntemiyle, hıh dedim, benim aslanlar gibi bilokum var bikerem, oraya yapıştırırım. dolayısıyla, notu gibi yazısı da aceleyle yazılmıştır.

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...