13 Haziran 2008 Cuma

j*u*n*o*


son zamanlarda izlediğim en değişik filmlerden biri Juno, ne tam hollywoodvari bir havası var, ne de tam bağımsız bir film diyebilirim. en çok hissedilen şey, hem yönetmenin, hem senaristin hem de oyuncuların son derece içten olması. anahtar sözcük bu: "içten".

genç kız sevgilisiyle bir gece beraber olur ve hamile kalır. çocuğu aldırsam mı yoksa evlatlık olarak mı versem düşünceleri arasındayken karşılaştığı bir ilanla çocuğunu evlatlık vermeye karar verir. hem zaten evlat edinmek isteyen çift (bkz: yandaki foto) mükemmel bir anne baba modelidir (peki o nedir?), Juno da bu bebeği büyütecek kadar olgun diildir vesaire vesaire diye gider konusu.


filmin aslında tam olarak işlemek istediği konu sevgi, parçalanmış aileler ya da genç yaşta hamile kalmanın zorlukları değil, sadece bir olayı toplum tarafından biraz sıradışı ya da çatlak olarak nitelendirilebilecek birinin gözlerinden hiç yorum katmadan anlatmaya çalışmış ki bence filme içtenliğini katan da bu bilinçli veya bilinçsiz tarafsızlık.

filmin müzikleri ise soundtrack'i alınıp günlerce durmaksızın dinlenilecek kadar güzel, müzik bilgim çok zayıf olduğu için şarkıları, tarzı filan söylemem çok zor ama mutlaka dinlemek gerek...

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...