38. haftayı da bitirmek üzereyiz, artık her an beklemedeyim. Hem bir an önce gelsin diye sabırsızlanıyorum hem de vaktinde olsun, 40. haftaya girelim diyorum. Her anım çelişki.
İştahım feci açıldı, neredeyse 1,5 saatte bir öğün yapıyorum.
Ayaklarım şişmedi benim diye hava atıyordum ya, sebebi ayaklarımı göremememmiş meğersem, geçen gün baktığımda balondan halliceneydiler. Yüzüklerim zaten aylardır olmuyor.
Bebek şekerlerim baykuş olacakken yanlışlıkla penguen oldular. Olsun.
Yine bebek şekerimizi yapan kıza Nehir'in annesi yazan bir taç yapabilir misiniz diye sormuştum, tacımı da hazırlamış.
Onun dışında işin psikolojik olarak hazır olma kısmı var ki evlere şenlik. Her anım çelişki demiştim ya, aynen öyle. Bir neşeli bir kaygılı...
Bakalım bir dahaki yazı belki kızımla yazılır.
30 Nisan 2013 Salı
13 Nisan 2013 Cumartesi
kısa kısa
Sürekli genişliyorum blog, bazı bazı bir sancı saplanıyor, olduğum yerde kalıveriyorum Braxton hicks sancısıymış adı, yani yalancı sancı. Aman kızım çok acele etme diyorum miniğe...
Baharın en güzel yanı çilekmiş, anladım. En sonunda mis gibi kokanını da bulduk. Sırada kayısı ve kiraz var, ama daha var sanırım.
Fang Ailesi'ni okuyorum, bayıldım. Şidetle öneririm. sanırım yeni mottom "Domingo hangi kitabı çıkarırsa çıkarsın okuyacağım" olacak.
Tarçın hanım tıraş oldu, üşüyor mu utanıyor mu yoksa rahatsız mı oluyor bilinmez hiç dibimden ayrılmıyor. Kucak kucağa Behzat Ç. de izledik ya, artık tamamız.
Bir de eksikler yavaş yavaş tamamlanıyor. Çok şükür...
Kızımız sağlıkla gelsin tek dileğimiz o.
Baharın en güzel yanı çilekmiş, anladım. En sonunda mis gibi kokanını da bulduk. Sırada kayısı ve kiraz var, ama daha var sanırım.
Fang Ailesi'ni okuyorum, bayıldım. Şidetle öneririm. sanırım yeni mottom "Domingo hangi kitabı çıkarırsa çıkarsın okuyacağım" olacak.
Tarçın hanım tıraş oldu, üşüyor mu utanıyor mu yoksa rahatsız mı oluyor bilinmez hiç dibimden ayrılmıyor. Kucak kucağa Behzat Ç. de izledik ya, artık tamamız.
Bir de eksikler yavaş yavaş tamamlanıyor. Çok şükür...
Kızımız sağlıkla gelsin tek dileğimiz o.
6 Nisan 2013 Cumartesi
5 Nisan 2013 Cuma
diyet vs.
Sıkıcı hamilelik deneyimlerime devam, anlatacağım şey de sıkıcı ama birileri için yararlı olabilir.
Hamilelikte diyet mi olurmuş demeyin, bence de olmamalı ama hamileliğin 24-28. haftaları arasında mutlaka şeker yüklemesi yapılıyor. Eğer ilk yükleme normal çıkarsa mutlu mesut beslenmeye devam edebilirsiniz ancak şeker yüksek çıkarsa hemen ikinci yükleme yapılıyor. Nitekim benim şekerim de yüksek çıktığı için ikinci yüklemeyi yaptırmak zorunda kaldım. İlk yüklemede 50 gr glikoz verilirken 2. yüklemede 100 gr. glikoz veriyorlar. Önce açlık şekeri için sonrasında ise her saat başı tokluk şekeri için kan veriliyor. Toplamda 3 saat süren bir işlem bu. Su içmek yok, yemek yemek yok. Ben neredeyse 3. saatin sonunda fenalık geçiriyordum, şekerli su midemi fazlasıyla rahatsız etmişti çünkü.
Öğleden sonra sonuçları aldığımızda nur topu gibi bir gestasyonel diyabetim vardı artık. Hemen endokrinoloji uzmanına yönlendirildik. Şansıma dünya tatlısı bir doktorla tanıştım, cidden çok ilgilendi. Testler, çeşitli ölçümler yapıldı, beslenme alışkanlığımın üzerinden geçildi. 27 haftalık hamileydim ve 5 kilo almıştım, aslında gayet iyiydi ama artık beslenme düzenim değişecekti.
Hamileliğin başından beri çok tatlı tüketen bir gebe olmamıştım zaten ama mesela patates dediğin an akan sular duruyordu benim için. Böyle garip beslenme alışkanlıklarım vardı. Muayenehanedeki diyetisyenle saatlerce oturup bana yeni bir beslenme düzeni oluşturduk, nelere alerjim var, nelere düşkünüm, neleri tolere edebiliyorum falan filan. Bunu yazıyorum çünkü her diyet bireysel olmalı görüşüne sonuna kadar katılıyorum. Bana uyan bir diyet bir başkasına kilo da aldırabilir. Neyse uzun lafın kısası hayatımdan şekeri, tuzu ve ağır karbonhidratları çıkardım. Ekmeği ve meyveyi sayarak tükettim ama et, süt, sebze vs.'de ciddi kısıtlamalara gidilmedi. Doymadığın zaman biraz daha tüketebilirsin bu gıdaları dediler ama zaten verdiği porsiyonlar yeterince büyüktü ve hep yetti de arttı diyebilirim. 3 hafta sonra ilk kontrolde 3 kilo verdiğimi fark ettik ama çok şükür bu kilolar benim mevcut kilolarımdan gitti, bebek kendi gelişimine devam etti. Mümkün olduğunca her yemekten sonra kısacık da olsa yürümeye çalıştım. İnanın faydasını da gördüm.
Şu an 35. haftadayım, tabi ki üzerine 1,5 kilo aldım ama evde yaptığım şeker ölçümleri nispeten daha normal çıkıyor. Dikkat etmediğim an yükseliyor ki insan bu noktada kendisini değil bebeğini düşünüyor, aman tatlı yemeyeyim, aman yoğurdumu eksik etmeyeyim dengelesin filan diye. İnşallah doğumu da sorunsuz atlatırız ve bebeğimiz sağlıkla doğar.
Hamilelik şekerini ilk öğrendiğimde çok telaşlanmış, ne yapacağımı bilememiştim, umarım bu yazdıklarım birilerine faydalı olur.
not: görsel kaynak
Hamilelikte diyet mi olurmuş demeyin, bence de olmamalı ama hamileliğin 24-28. haftaları arasında mutlaka şeker yüklemesi yapılıyor. Eğer ilk yükleme normal çıkarsa mutlu mesut beslenmeye devam edebilirsiniz ancak şeker yüksek çıkarsa hemen ikinci yükleme yapılıyor. Nitekim benim şekerim de yüksek çıktığı için ikinci yüklemeyi yaptırmak zorunda kaldım. İlk yüklemede 50 gr glikoz verilirken 2. yüklemede 100 gr. glikoz veriyorlar. Önce açlık şekeri için sonrasında ise her saat başı tokluk şekeri için kan veriliyor. Toplamda 3 saat süren bir işlem bu. Su içmek yok, yemek yemek yok. Ben neredeyse 3. saatin sonunda fenalık geçiriyordum, şekerli su midemi fazlasıyla rahatsız etmişti çünkü.
Öğleden sonra sonuçları aldığımızda nur topu gibi bir gestasyonel diyabetim vardı artık. Hemen endokrinoloji uzmanına yönlendirildik. Şansıma dünya tatlısı bir doktorla tanıştım, cidden çok ilgilendi. Testler, çeşitli ölçümler yapıldı, beslenme alışkanlığımın üzerinden geçildi. 27 haftalık hamileydim ve 5 kilo almıştım, aslında gayet iyiydi ama artık beslenme düzenim değişecekti.
Hamileliğin başından beri çok tatlı tüketen bir gebe olmamıştım zaten ama mesela patates dediğin an akan sular duruyordu benim için. Böyle garip beslenme alışkanlıklarım vardı. Muayenehanedeki diyetisyenle saatlerce oturup bana yeni bir beslenme düzeni oluşturduk, nelere alerjim var, nelere düşkünüm, neleri tolere edebiliyorum falan filan. Bunu yazıyorum çünkü her diyet bireysel olmalı görüşüne sonuna kadar katılıyorum. Bana uyan bir diyet bir başkasına kilo da aldırabilir. Neyse uzun lafın kısası hayatımdan şekeri, tuzu ve ağır karbonhidratları çıkardım. Ekmeği ve meyveyi sayarak tükettim ama et, süt, sebze vs.'de ciddi kısıtlamalara gidilmedi. Doymadığın zaman biraz daha tüketebilirsin bu gıdaları dediler ama zaten verdiği porsiyonlar yeterince büyüktü ve hep yetti de arttı diyebilirim. 3 hafta sonra ilk kontrolde 3 kilo verdiğimi fark ettik ama çok şükür bu kilolar benim mevcut kilolarımdan gitti, bebek kendi gelişimine devam etti. Mümkün olduğunca her yemekten sonra kısacık da olsa yürümeye çalıştım. İnanın faydasını da gördüm.
Şu an 35. haftadayım, tabi ki üzerine 1,5 kilo aldım ama evde yaptığım şeker ölçümleri nispeten daha normal çıkıyor. Dikkat etmediğim an yükseliyor ki insan bu noktada kendisini değil bebeğini düşünüyor, aman tatlı yemeyeyim, aman yoğurdumu eksik etmeyeyim dengelesin filan diye. İnşallah doğumu da sorunsuz atlatırız ve bebeğimiz sağlıkla doğar.
Hamilelik şekerini ilk öğrendiğimde çok telaşlanmış, ne yapacağımı bilememiştim, umarım bu yazdıklarım birilerine faydalı olur.
not: görsel kaynak
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)