30 Ekim 2008 Perşembe

soğuk

bugün sabah uyandığımda ilk kez evin bu kadar soğuduğunu fark ettim, efem şimdi ben işe gidebilmek için sabah en geç 5.45te uyanmış kahve suyunu koyup kettlecağzımın düğmesini arıyor oluyorum, kahve içmeden zaten gözlerim açılmıyor. hazırlanırken kahvemi sigaramı içip pinhani dinliyorum. (neden pinhani dersen bilmem derim, sabah sabah en çok o gidiyor) 6.15te evden çıkıp durağa yürüyorum. o saatte ayakta olan zaten anca benim gibi men-e-men yolcusu öğretmenler oluyor. yol boyunca insanları inceliyorum, uyuyanlar, kitap okuyanlar, karga b.kunu yemeden dedikoduya başlayanlar, çaktırmadan kahvaltı etmeye çalışanlar, yine çaktırmadan telefonla konuşanlar ve otobüsün dışındakiler. erkenden işe koşturmaya çalışan bıkkın, mutsuz suratlar. benimle birlikte okula gelen öğretmenler genelde genç, eğer tam kadro otobüste buluşabilirsek bir de bunların üstüne curcuna yapan bir grup oluyor, neşemize bakan pikniğe gidiyoruz sanır, oysa çok değil, en fazla bir saat sonra en ciddi yüzümüzle derse girip ders anlatmaya başlayacağız. neyse, nerden geldim ben bu konuya, hımmm, hava gerçekten soğudu diyordum di mi?
evet, sabahları çok üşüyorum, demek istediğim buydu.
not: lütfen bu yazıyı alakasız ve dağılmış ve kesinlikle yazılmaması gereken kompozisyonlar kategorisine koyun, mümkünse en az miktarda kınayın...
çok yorgunum, bloga saçmalıyorum.
D.

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...