22 Haziran 2011 Çarşamba

bum bum bum hop daldan dala kondum...

malum, yıllardır belimle ilgili sıkıntı çekiyordum, en sonunda ağrıyla uykudan uyandırınca doktora gittim, doktor amcanın deyimiyle gökdelen gibi dümdüz bir omurgam ve lego gibi iç içe geçmiş kemiklerim varmış. haydi fizik tedaviye dediler, başladım ama iş için o uzun yolu gidip gelirken ağrılar çok arttı ve rapor aldım. Artık evde kitaplarımla ve kısa yürüyüşlerimle vakit geçiriyorum, çok uzun süre oturamadığımdan buraları da ihmal ettim.

Azil'ini hiç beğenmesem de Az cidden çok iyi bir kitaptı. Hakan Günday okuduğum iki kitabıyla da beni şaşırttı.
Uyku evi (Jonathan Coe) çok güzeldi, şiddetle önerilir.
Serenad ise beklemediğim hikayesiyle sardı sarmaladı.
Otomatik Portakal hem şiddet doluydu ama inkar edemeyeceğim kadar komik bir dili vardı, bazen anlatışına gülmek için soluklandım.
Görünmeyen, ısmarlama bir kitap gibiydi. tipik Paul Auster dedim aralarda.

Aklıma ilk gelenler bunlar, daha bir sürü kitap bazısı özenile bezenile bazısı okumuş olmak için okundu.

... sonunda bir dala kondum, nedir bu daldaki durum?

2 yorum:

Ova (Excuse My Reading) dedi ki...

ama camio süper bir kitaptı :)

Unknown dedi ki...

bol resimli bir sunum hazırladım, biraz da wilde'a kıyak geçtim. keşke sen de olsan. edebi yönden eleştirince bayağı puan kıracağız gibi, biraz tırsıyorum :)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...