25 Ekim 2009 Pazar
pek bir sıkıcı pazar günleri
eğer öyle bir şey varsa da varlığına inanmadığım alışveriş terapisi! sana söylüyorum, pazar günlerinin iğrençliğini sen bile yok edemiyorsun, ertesi gün işe gidecek olmanın stresi, evde tek başına oturup kahveleri yuvarlayarak üzüm üzüm süzülmek, kocamın işe gitmesi, herkesin kendisiyle baş başa kalmak istemesi, biriken çamaşırlar vs vs vs... hepsi üst üste geliyor. kitap okusam tüm gün kitap okudum hiç iş yapmadım derim, evi toparlasam tek tatil günümde evi temizledim, oooof derim, dışarı çıksam tek tatil günümde evde oturup biraz evin tadını çıkarmalıydım derim. evet, maymun iştahlıyım ama yetmiyor bana tek gün. tembel miyim? evet
15 Ekim 2009 Perşembe
14 Ekim 2009 Çarşamba
dekorasyonla kafayı bozmak ya da bozmamak
malum yeni evlendiğimiz için evimizin düzeni yeni yeni oturuyor ama benim
katır inadım yüzünden ev aksesuarları konusunda eksikliklerimiz var. katır inadı
diyorum çünkü sırf dolu görünsün diye bulduğum her aksesuarı eve tıkmak, dolup
doluşturmak istemedim, zaten dantel vb. şeylerle aram hiç yok yani danteli serip
üstüne bibloları da yerleştirmedim. (evi kafanızda az çok canlandırırsanız
birazdan anlatacaklarım daha mantıklı gelecektir) Bir gündüz vakti eve geldim,
giriş bomboş. çantamı salondaki masanın üstüne bıraktım. salon bomboş. koridorda
yürürken duvarlara baktım, e duvarlar da boş. olamaz evim çok ruhsuz benim
düşüncesi beynime üşüştü, hemen terapi niyetine çalışma odasına gittim (eski
evdeki bütün aksesuarlar burada) biraz sakinleştikten sonra kabullenme başladı:
ben alışverişkoliğim. duramıyorum. sırf bir şey almış olmak için bile
a-lı-yo-rum. neyse, yeni bir liste yaptım. alacaklarımı beğendim.
yan yana iki tane bissa ya da tek başına sandnes koridorda güzel durabilir ama mutlaka New York posteri olmalı. (resimdeki sandnes ayakkabı dolabı)
katır inadım yüzünden ev aksesuarları konusunda eksikliklerimiz var. katır inadı
diyorum çünkü sırf dolu görünsün diye bulduğum her aksesuarı eve tıkmak, dolup
doluşturmak istemedim, zaten dantel vb. şeylerle aram hiç yok yani danteli serip
üstüne bibloları da yerleştirmedim. (evi kafanızda az çok canlandırırsanız
birazdan anlatacaklarım daha mantıklı gelecektir) Bir gündüz vakti eve geldim,
giriş bomboş. çantamı salondaki masanın üstüne bıraktım. salon bomboş. koridorda
yürürken duvarlara baktım, e duvarlar da boş. olamaz evim çok ruhsuz benim
düşüncesi beynime üşüştü, hemen terapi niyetine çalışma odasına gittim (eski
evdeki bütün aksesuarlar burada) biraz sakinleştikten sonra kabullenme başladı:
ben alışverişkoliğim. duramıyorum. sırf bir şey almış olmak için bile
a-lı-yo-rum. neyse, yeni bir liste yaptım. alacaklarımı beğendim.
1- giriş için NYC posteri, brandaya gerilmiş olanlardan
2- altına ince ve yaklaşık 8 çift ayakkabı alacak kapasitede bir ayakkabılık
yan yana iki tane bissa ya da tek başına sandnes koridorda güzel durabilir ama mutlaka New York posteri olmalı. (resimdeki sandnes ayakkabı dolabı)
3- salona da mutlaka poster olmalı, benim tercihim lord of the rings film posterleri, üçü bir arada ama bu hazin bir boşanmayla sonuçlanabilir :)
4- mutlaka köşe koltuklar için krem rengi buldan örtüler almalıyım, feci kirleniyor.
5- yatak odası için başucu lambaları almamız gerek, benim başucumda eski evden getirdiğim south park lambam duruyor, sevgilim zaten bıkbık güya bir tek senin tarafını aydınlatmalı ama hepimizi aydınlatıyor diye, ama bir kere aklım kaldı, alınacaklar listesinde alt sıralarda da olsa yazılı...
6- ev dekorasyonuyla ilgisi olmasa da çok iyi bir fotoğraf makinası almak istiyorum.
Bir kaç not da İzmir'de yaşayanlar için.
19 Ekim'e kadar İzmirdeki eski yahudi evleriyle ilgili bir sergi var, habere şuradan ulaşılabilir.
Bir diğer haber ise devlet tiyatrosu 2 Ekim'de perdelerini açtı ve bu dönemdeki bazı oyunları gerçekten ilgi çekici, ben şahsen Rezervuar Kanişleri ve Şerefine İnsanoğlu'nu mutlaka izlemek istiyorum. Bilgiye devlet tiyatrosunun sitesinden ve buradan ulaşılabilir.
11 Ekim 2009 Pazar
sevgili himym yapımcıları,
lütfen diziyi haftada 3 gün yayınlanacak şekilde çekin, tüm dünya olarak zor ve stresli bir dönemden geçiyoruz, siz diziyi 3 güne çıkarın ki robin kazansın, ted kazansın, yönetmen, ışıkçı makyöz kazansın, reklam verenler sayesinde cbs kazansın, ne diyeyim, alın verin ekonomiye can verin.
anlaştık mı?
lütfen diziyi haftada 3 gün yayınlanacak şekilde çekin, tüm dünya olarak zor ve stresli bir dönemden geçiyoruz, siz diziyi 3 güne çıkarın ki robin kazansın, ted kazansın, yönetmen, ışıkçı makyöz kazansın, reklam verenler sayesinde cbs kazansın, ne diyeyim, alın verin ekonomiye can verin.
anlaştık mı?
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)