30 Aralık 2010 Perşembe

sanıyorum bu yılın son yazısı


Görsele bakıp yeni yıl kararlarımı yazacağımı düşünmeyin (bu sene yeni yıl kararları yok, benden beklenmeyen bir şekilde), yılın son günlerini özetleyen bir yazı yazdım :)
- Sera'nın önerisiyle okumaya başladığım Sebastian Knight'ın gerçek yaşamı'nı çok sevdim. Bitsin, sakin kafayla bir daha okuyacağım.
- Son 3-4 gündür sanırım sigarayı içmiyorum, yiyorum. Stresliyim vesselam.
- çiftli bir yılı geride bırakacağım için pek mutluyum. Nedense benim hayatımda güzel şeyler hep tekli yıllarda oluyor.
- Röno reklamında oynayan Noel baba, gitarını kapıp yarın bize gelsene. 7 çeşit meze var, rakı var, votka var, sıcak çikolata var, ne istersen var yani. Kırmızı burunlu Rudolph'u da getirebilirsin. Bizim köpeklerle oynar o da:)
- Hayatımda ikinci kez balkabağı tatlısı işine giriştim, ilki felaketti (dışı yandı, içi çiğ kaldı) ama bu sefer olacak...
- Serkan'a dünyanın en komik sweatshirt'ünü aldım. Bazen paketi açıp bakıp bakıp gülüyorum.
- Başbaşa yılbaşı mı dersiniz yoksa PTT müdavimi tembel bünyeler mi, bu sene sadece ikimiziz. muhtemelen gece 11 gibi yorgunluktan sızacağız ama uzun süredir özel bir günü böyle plansız geçirmediğimizden içimde güzel geçecek gibi bir his var. Hadi bakalım.
- bir de yarın okullar yarım gün olaydı tam süper olacaktı. (nöbetçiyim ve 7 saat dersim var, ondan)
- Geç olsun güç olmasın mantığıyla artık bizim de taaaaaaaam 10 sezonluk Friends'imiz var.
- obsesif kimliği ortaya serdiği için sildiğim bir yazı vardı, okumayan varsa özetleyeyim, yılbaşı süslerini bulamamam ve zaten ağacın ayağının kırık olmasıyla ilgili bir saçmalıktı. Neyse, yıllardır ilk kez bu sene evde yılbaşına dair bir süsleme yok, sadece masa örtüsü peçeteler filan yılbaşı temalı olacak.
- Artık uyuma vakti...
Görüşemezsek diye söylüyorum, yeni yılınız gönlünüze göre geçsin :)
D.

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...