Başkalarına öyle gelir mi bilmem ama bana mart ayı hiç bitmeyecekmiş gibi gelir. zaman akmaz, çabuk gelip geç giden bir aydır mart nazarımda. ne zaman soğuk ne zaman sıcak olacağı belli olmadığından en sık hasta olduğum, sosyal hayatımın ciddi darbeler aldığı ve depresyona en yakın olduğum aydır. Ayrıca pek haz etmediğim ilk bahar ve yazın da habercisi olması bende kendisini bilumum zindanlara atıp işkence etme isteği uyandırır...
Illusionist'te bir sahne vardı, hani Eisenheim'in zamanla ilgili yorum yaptığı sahne, "can we speed it up or linger?" ya da buna benzer bir cümle kurar. şimdi de ben soruyorum: Can we speed it up a bit?