Dün akşam uzun süredir görüşemediğim eski bir arkadaşımla Alsancak'a gittik. Sosyal hayatım uzun süredir yerlerde süründüğü için artık utanmadan söyleyebiliyorum, neredeyse 6 aydır Alsancak yüzü görmemiştim. mügeyle akşamüstü buluştuk, o bir saatçik geç kaldı, ben de o süre zarfında yeni keşfettiğim bir sahafta elime geçen eski kitapları kokladım(evet, kitap koklama gibi bir manyaklığım var), sayfaları karıştırdım, aradığım birkaç kitabı ve dergiyi buldum. gayet entel bir başlangıç yaptığım akşam salata yiyerek ve diyet muhabbeti yaparak devam etti, sonra ayda bir uğradığımız star.b.u.cks'ta white chocolate mocha with mint içip bir haftalık diyetimizi mahvettik, onu telafi etmek için yaklaşık 15 farklı ayakkabıcıya girip acaip ayakkabılar denedik (ben bir tane siyah yüksek topuklu rugan ayakkabı beğendim ama öldürseler giyemeyeceğim kadar yüksek topuklu ve rahatsızdı, zaten denerken düştüm :)
Kıb.rıs Şeh.itleri caddesi Taxim gibiydi dün akşam, insanlar sokağa dökülmüş, seçimden bir önceki akşam içebildikleri kadar içiyorlardı. caddede bir adam darbuka çalıyor, yaşları 18'i bir gün geçmeyecek 5-6 delikanlı ise çevresinde göbek atıyordu, görmeye değer bir görüntüydü.
geceyi ilginç aksesuarlar alarak tamamladık ve bence bana iyi bir ders oldu. bir daha bu kadar uzun süre evde takılmayacağım....