ülkemi ne kadar çok sevsem de bir türlü kıramadığımız, değiştiremediğimiz bazı toplumsal davranışlarımızı hazmedemiyorum. Bunlardan biri dedikodu, yani insanların hayatlarına burnunu sokma alışkanlığımız. Merak ediyoruz, kim ne giymiş, ne yapmış, kimi sevmiş, sevmemiş. Bir araya gelince yapacak başka işimiz yok, dedikodu yapıyoruz. Hepsi eğitim eksikliğinden ve fazla boş vakitten. insanlar içlerindeki enerjiyi doğru düzgün bir şeye harcayacaklarına bunlara harcıyorlar. Yeni gündemimiz ise Defne, insanlar gerçekten cozuttu. ne işi varmış elin adamının evinde, uyuşturucu mu, alkol mü vs. ile zaten acısı büyük aileyi daha da fazla üzmekten başka bir şeyler yapmıyorlar. Size ne, kimin evine gitmek isterse gider, 12 yaşındaki bir veletten değil 32 yaşında bir yetişkinden bahsettiğinizin farkında mısınız? bu tarz komplo teorileri, dedikodular, varsayımlar ego mastürbasyonundan başka bir şey değil bence. ıksırıp tıksırana kadar içmiş diyenler, o içti de siz mi verem oldunuz?
bu arada sevişmek kültürümüzde yok diyen kişiye bir laf da benden : bölünerek mi çoğalıyoruz biz? lise biyoloji kitabımı atmışım çöpe, lütfen nasıl çoğaldığımızı biri bana anlatsın.
4 yorum:
Kesinlikle.Her bir cümleye kesinlikle evet,katılıyorum.
teşekkürler. çok sinirlendim, hem renkli basında hem de ekşi sözlükte o kadar çok yazıldı çizildi ki, biz bunları unutsak da ailesi bunları hep hatırlayacak...
Sözlükte yazılanlara ben de bakıyorum da allahtan senin gibi benim gibi düşünen bir sürü insan var. Birine sormuştum, "Beni ömür boyu sevmeyi garanti edebilir misin?" diye, bana "Kim edebilir?" dedi. Evli olması, çocuğunun olması...Bunların hiçbiri duygularını değiştiremez. Off kimbilir ölmeden önce içinde ne fırtınalar kopuyordu!
ooof be Esracım, akşamüstü hıncal ve diğer adamın yazdıklarını da okudum. Pek dedikoducu, pek aşağılayıcı her ikisi de.
Yorum Gönder