Bugün de hava nasıl karanlık, bir yağmur var, resmen sırılsıklam olduk. benim minnak bir adet brownie yedi, üstünde mumla, kahve diyarında kendi çapımızda atraksiyon yarattık :)
Bizimki ayıptır söylemesi geçen hafta Paris'teydi, her ne kadar yediğin içtiğin senin olsun desem de yediklerini (daha doğrusu yiyemediklerini) anlattı, pek mutluydu bugün.
Doğum günü için bir elbise almıştım, teee ekimin başında ama Coni onu parçalayınca koşa koşa gittim aynısından bir tane daha aldım, hatta dayanamadım, kendime de bir tane aldım. tabi ancak 15-20 kilo verebilirsem bunun içine sığarım ben :) işte budur:
Ayrıca, giderken ben Gizemciğe bir sipariş vermiştim, bulursan bana çorap alır mısın diye? yahu, tüm çoraplar zaten Türkiye'de üretiliyormuş, Gizem de tam istediğimi bulamamış ama yerine görünce bayıldığım bu çantayı ve Eiffel heykelini getirmiş. Eiffel heykelini hemen kolyeye çevireceğim:)))) işte bu da resmi:
Dip not: Ayrıca Çeşme'den sakızlı kahve de getirmiş bana, hem de Vittakis, tabi arkadaşı kahveyi içmediği için (resmen yiyorum) depolamam için 4 paket getirmiş.
2 yorum:
insanın kendini bilmesi de bir şeydir şekerim :))) güle güle kullanasın, bir dahaki sefere de başka şeyler gelir artıkın.
yalnız kahveleri bir zahmet idare et bir süre. bayramda sakıza gideceğiz herhalde, bu sefer sana oradan bir sakız ağacı kökleyip getiricem. ancak keser seni sanırsam, hem de organik :)))
yok yok, artık çok iradeli içicem sakızlı kahveleri:) kendimi de bilip hiç eşşeklik etmeyeceğim:)
öptüm seni kocaman
Yorum Gönder